Çocuğunuz Karne Gününden Korkmasın

Çocuklar karnelerin alındığı gün; sevinç, mutluluk, hüzün, kaygı ve bazen de öfke duygusunu birlikte yaşarlar. Bu duruma, ebeveynlerin ve diğer büyüklerin karneye yükledikleri anlam 

 bu tepkilerle birebir ilişkilidir. Başarısız karnelere gösterilen aşırı tepkiler, çocuklarda yaşamları boyunca dönemde verdikleri silinemeyecek olumsuz izler oluşmasına neden olabilmektedir.
Karne sadece ders başarısı göstergesi olarak anlamlandırıldığında çocuğun karnedeki başarısızlığı sanki her alanda başarısızmış gibi algılanabilmektedir. Halbuki karne sadece ders başarısının göstergesi değildir. Çocuğun derslere katılımının, arkadaş ve öğretmenleriyle olan ilişkisinin, ilgi alanlarının, sevdiği ve sevmediği derslerin, okula devamlılığının, tutarlılığının da göstergesidir. Bu anlamda çocuklar karne aldıkları zaman sadece notların üzerinde durmak çocuğun diğer özelliklerini görmemizi engeller.

“KÖTÜ KARNELERİN SORUMLUSU TEK ÇOK DEĞİL”

Çocuğun okul başarısızlığı ;
  1. Kişisel Özellikler
  2. Aileden kaynaklanan sebepler
  3. Okuldan kaynaklanan sebepler olarak kaynaklanabilir.

KİŞİSEL ÖZELLİKLER;

Çocuğun IQ seviyesinin yaşıtlarına oranla düşük olması, öğrenme güçlüğü, depresyon, davranım bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun  mevcut olması, bedensel bir engelin veya rahatsızlığının bulunması görme-işitme kayıpları önem taşımaktadır.

AİLEDEN KAYNAKLANAN SÜREÇLER;

Aile içi ilişkilerin nitelikli olması, çocukla iletişim dilinin doğru olması, çocuğun gelişim dönemlerinde zengin uyaran verilmesi, öğrenme ile ilgili çevresel faktörlerin sağlıklı olması, anne-babanın sağlıklı model olması, kültürel seviyenin , ders çalışma ortamının sağlanması, ailenin disiplini, başarıyı olumlu etkileyen faktörlerdir. Ailenin diğer çocuklarla kendi çocuklarını kıyaslamaları, başarısızlığı dolayı onu yargılamaları ve eleştirmeleri yerine çözüm yolları aramaları en doğru yaklaşımdır.

OKULDAN KAYNAKLANAN SEBEPLER;

Okuldaki eğitim ve öğretim programının çocukların gelişim seviyelerine uygun zenginleştirilmiş programlar olması, öğretmenin bilgi aktarımı, disiplini sağlayabilen araştırıcı, etkili öğretmen yetilerine sahip olabilmek gerekmektedir.
Bu nedenlerle çocukların karneleri değerlendirilirken önce başarıları pekiştirilmeli sonra kötü olan notları konuşulmalıdır. Yapılan konuşma sert, emreden, eleştiren, diğerleriyle karşılaştıran, çalışması için sağlanan imkanların sıklıkla hatırlatıldığı, iyi notların gözardı edilip kötülerin vurgulandığı, tehdit içeriği taşımamalıdır. Unutmamalı ki, bu süreden sonra çocuğu uyarmak ya da çocuğa kızmak için çok geç… Çocuğunuzla aranızdaki iletişimin daha fazla bozulmasını istemiyorsanız, ona kızıp bağırmak yerine, kötü notlarının nedenlerini ona fark ettirebilir ve kendi hatasının bilincine varmasını sağlayabilirsiniz. Ona kendi duygularınızı ifade edebilir (düşüncelerinizi değil) ve ondan da neler hissettiğini söylemesini  isteyebilirsiniz. “Üzgünüm”, “kızgınım”, “korkuyorum” gibi.
Çocuklara okuldaki başarısızlığının kişiliğiyle ilgili olmadığı, kişiliği değerlendirilmediği sadece başarı yönünden çeşitli eksiklikleri olduğunu belirtmek gerekir. Bu sayede çocukta herhangi bir özgüven eksikliği oluşmaması sağlanacaktır. Önemli olanın derste başarılı olmak yerine onun ne kadar çaba sarfetmiş olduğunu belirtirseniz onun için olumlu ilk adımı atmış olursunuz.
Çocuğun karnesi değerlendirilirken sıklıkla yapılan hatalardan biri de anne babaların çocukların durumunu ve durumun nedenlerini değerlendirmek yerine birbirlerini suçlamalarıdır. Babalar anneleri evdeki öğretmen, anneler de babaları okul müdürü gibi görebilmekte, baba anneyi çocuğa dersini öğretemediği, anne de babayı çocuğu yeterince kontrol etmediği için suçlayabilmektedir.
Bu gibi durumlarda da ilköğretim çocukları kendilerini daha fazla suçlu, depresif, mutsuz, öğrenmeye karşı isteksiz; lise dönemindeki çocuklardaysa daha çok olumsuz davranış tablolarıyla karşılaşılmaktadır. Söz konusu tepkilerle karşılaşmamak için çocukların önce iyi notlarını ödüllendirerek, onları takdir ederek konuşmaya başlanmalıdır. Daha sonra kötü notların nedenleri araştırılmalı ve bu durumu düzeltmek için neler yapılabileceğine çocukla birlikte karar verilmeli, kesinlikle diğer çocuklar ve kardeşlerle kıyaslanmamalı, şiddet uygulanmamalı, sert bir dil kullanılmamalı, tehdit edilmemelidir. Her çocuğun başarı ve yeteneklerinin farklı alanlarda olduğu unutulmamalı. Bu sebeplerle çocuğun başarıları pekiştirilmeli, başarısız olduğu alanlar içinse bu alandaki başarısızlığının sebepleri bulunmalı ve nasıl geliştirilebileceği planlanmalıdır.
Her karne döneminde başarısızlık sorunu nedeniyle uzmana başvuran öğrenci sayısı artmaktadır. Bu çocukların başarısızlık nedenleri araştırıldığında ailedeki iletişim bozuklukları, anne-babanın çocuğun kapasitesinin üstünde beklentilere sahip olması ve psikolojik rahatsızlıkları ön plana çıkmaktadır.
Eğer çocuğunuzun elinden geleni yaptığını düşünüyor ve sizde bunu görüyorsanız karnenin sonucu ne olursa olsun o karne iyi bir karnedir. Unutulmaması gereken şey çocukların psikolojik ve fizyolojik sağlıklarının herşeyden önemli olduğudur.
Uzman Psikolog Merve Gabralı
Psikolojik destek almak için doktorumuzdan hastanemizi arayarak randevu alabilirsiniz.
Telefon:
0 Paylaşımlar
Kategoriler : Haberler